11 Ocak 2008

bu sabah

11 Ocak 2008, Cuma
saat: 15:59


uyudum
uyandığımda tam bir maldım
sonra biraz daha uyudum
herşeyi unutana kadar uyudum
uyandığımda bu dünyaya dair tek hatırladığım şey bir şarkının dağınık sözleri ve biraz da dağınık melodisiydi
kalkıp o şarkıyı açtım
birşeyleri yemeği düşünüp mutfağa gittim küp şeklinde kesilmiş katı beyaz şey sanki lezzetli gelecekmiş gibi hissettim
ucundan biraz kırıp ağzıma koydum beğenmedim
beklediğimi bulamadım onda
beklediklerimi bulamıyordum
her neyse
odama döndüm hala şarkı çalıyordu
oturup gogol'u aldım elime
paltoyu okumaya koyuldum
herşey bin yıl eskisi gibiydi
sanki hiç doğmamış gibiydim
bütün bu olup biten hikayeydi
yırtık pırtık bir paltodan ağladınız mı hiç
ben ağladım
çok ümitsizdi
tamamen o yüzden ağladım
bir de o terzi bozmasının inatçılığı ağrıma gitti
göt herif tamir etmeyi denesen ne değişirdi ki sanki
tamam bunu da geçelim
birden şarkının sözlerine dalmış buldum kendimi
ne diyor lan bu dedim silkinerek
hayatımda ilk kez dinlediğim cümleleri ve kelimeleri anlıyordum
ne acayip şeydi o öyle
izin verin o cümleleri sizlerle de paylaşayım belki sizleri de beni çarptığı kadar çarpar
belki aranızda benim gibi bir ahmak daha vardır ve o ahmak için de ilk anladığı kelimeler olacaktır bunlar
ve böylece belki o ahmak da benim gibi birden bire hayatın anlamını bulmuş gibi coşup sonra sinecektir
eğer o ahmak oralarda bir yerlerdeyse onu ilelebet kardeşim ilan ediyorum
onu gerçekten seviyorum
ve son olarak ben artık kesinlikle benden daha akıllı insanları sevmiyorum
en az kendim kadar ahmak dar görüşlü ve bir o kadar da ahlak yoksunu insanlarla beraber olacağım
o zırvalıklarla süslü tüm yüce amaçlarımdan vazgeçtim bu sabah
çok uyuduğumdan olsa gerek
hepsini unuttum
ama içimde sanki birer zırvalıklarmış gibi bir tortu kalmış
hepsinden vazgeçiyorum
nelerden vazgeçmedim ki
bunlardan da geçerim olur biter
ben böyle bir adamım işte
umutsuz ve zavallı bir adam
uzaktan baksanız yani o taa dışardan
o zaman dersiniz ki vay be adama bak nasıl da salına salına geziyor
hatta geçen gün arkadaşımın dediği gibi "birkaç aydır gördüğüm en güzel kız sana müthiş bakışlar fırlatarak geçti yanımızdan"
ya da bir başkası hakkımda "vay be amma da bilgili adam" diye iç geçirmiştir
halbuki bu sabaha geri dönelim
bütün bu sözleri uyduruyorum kesinlikle
bu sabah anladım bunu
bana bunlar söylenmiş gibi davranıyorum
içimdeki cüce benliklerime bunları söyletiyorum
sonra da bunlara büyük "abi" benliklerim inanıyor
ne de keyifli hayatım var değil mi
bu cümleyi yazarken yaşlı bir kokananın o şen kahkahası patlayıverdi beynimin içinde
ne de keyifli hayatım var değil mi
ahhaahh haaa

her neyse şu şarkının sözlerini sizlerle paylaşmak için ölüyorum şu anda
daha fazla uzatmamalıyım bu acıyı
ve belki bu şarkının sözleri beni o ahmakla tanıştıracak ve o ahmakla, iki ahmak ne kadar mutlu olabilirse, o kadar mutlu olacağız.
durun durun bir dakika
asıl mutluluk biz ahmaklarındır
neden böyle söyledim ki şimdi
sanki biz ahmakları aşağılarmış gibi
oysa biz ne de yüce kişilerizdir fakat değerimiz anlaşılmamıştır tarih boyu
tarih boyu mu
ben ne anlarım ki tarihten
peki daha fazla uzatmanın anlamı yok
kalın sağlıcakla

"yarismadi
yenilmedi
açik seçik sizle oynamadi
gerilmedi

sanilmasin yine basmis onu bulantilar
yanilmasin öyle dalga geçen yabancilar

ah egleniyor kendi basina
ah nesesi yeter
ah umurunda mi sandin bu dünya
ah nesesi yeter

konusmadi
hiç duymadi
açik seçik sizle takilmadi
daralmadi

ah egleniyor kendi basina
ah nesesi yeter
ah umurunda mi sandin bu dünya
ah nesesi yeter"