1. Sen ki ey ölümlü varlık, kendini ölmeyecek sanırsın.
Ve konuştuğunda, mutlaka, anlaşıldığını da sanırsın.
Halbuki bilmez misin, dillerinizi böldüm.
2. Şimdi bu
diller ile uzaksınız birbirinizden adalar gibi.
Ve adaları kayıklar birbirine
bağlayabilir de, sizi bağlayacak bir şey bulamazsınız belki sonsuzca arasanız
da.
3. İnsan ki öğrenmez ve ders almaz ve aç gözleri asla doymaz.
4. Sanırsınız
ki, tek bir hayatınız vardır.
Kuma gömülmüş kafalarınızdan geçtiği ve
dilinizin döndüğü kadar.
Aldanışınızda bağışlanırsınız.
Ve her bağışlanışınızda, bir yeni hayatınız daha vardır.
5. Fakat siz bilmezsiniz.
6. Suyun dala inişi, arının çiçeğe konuşu ve kurbağanın göle atlayışı misali, sizler de ait olduklarınıza, güçlüklü zarafetlerle ulaştırılırsınız.
7. Siz güçlüğü görürken, O, zarafeti gören ve bahşedendir.
8. Kelebek ki, yırtar kozasını o uzun yolculuktan sonra, sen de kozadasın.
Ancak yerin çekimine karşı koyabileceğin zaman, yırt kozanı.
Kanadındaki zarafet, bil ki, güçlüğe üstün gelecek.
Çünkü, O, zarafeti bahşetti sana.
9. Uzak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder