saat: 21:44

yine böyle bir gün kendisine "rüzgara binme sanatı" hakkında sorular sorulduğunda Lieh-tzu, başladı üstadı Lao Shang'dan aldığı eğitimin şöyle bir dökümünü sunmaya:
"ona üç yıl kadar bir süre boyunca hizmet ettikten sonra, zihnim doğru yanlış üzerinde düşünmek, dudaklarım kayıp kazanç konularında konuşmaktan vazgeçti. ondan sonra üstadım bir tek bakış bağışladı bana, işte hepsi buydu.
beşinci yılın sonunda bir değişiklik çıktı ortaya, zihnim doğru yanlış üzerinde düşünüyor, dudaklarım kayıp kazanç konularında bahsediyordu. ondan sonra ilk defa üstadım ciddiyetini biraz yumuşattı, ve gülümsedi.
yedinci yılın sonunda başka bir değişiklik daha geldi meydana. zihnimi, ne düşüneceği konusunda serbest bıraktım, fakat o bir daha kendisini doğru ve yanlışla meşgul etmedi. dudaklarımı da istediklerini konuşma konusunda tamamen serbest bıraktım ama onlar da bir daha kayıp ya da kazançtan bahsetmediler.
dokuzuncu yıl bitmişti. zihnim düşüncelerinin dizginlerini bırakmış, ağzım sözcüklerin yolunu açmıştı. doğru yanlışa, kayıp kazanca dair, kendim ya da başkaları hakkında bir bilgim yoktu. iç ve dış birlikte harmanlanmıştı. bu noktadan sonra göz ve kulak, kulak ve burun, burun ve ağız arasında farklar kalkmıştı, hepsi aynıydı onların. zihnim donmuştu, bedenim dağılmakta, etim ve kemiklerim birarada eritilmekteydi. bedenimin neyin üzerinde olduğunun veya ayaklarımın altında ne olduğunun farkında değildim artık. böyle doğmuştum ben, rüzgarın üzerinde, kuru bir saman parçası ya da ağaçtan düşen yapraklar gibi. aslında rüzgar mı bana binmişti yoksa ben mi rüzgara binmiştim, bunu bilmiyordum.
sf. 42-43
Zen yolu
Alan W. Watts
şule yayınları, 1998
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder