17 Aralık 2008

aziz peder

size hiç çekinmeden şunu söyleyebilirim aziz peder, hayatın belli başlı kuralları var, ve bu kurallar ya tecrübeyle öğrenilmeli ya yaşlılardan dinlenmeli ya da kitaplardan okunmalı. bu yolların hiç birini bir diğerinden ayırmıyorum. misal olması için şöyle söyleyebilirim ben kendi hayatımda şunu tecrübe ettim eğer yaptığınız bir hatayı başka bir hatayla telafi etmek isterseniz elinizde iki hatadan fazlası olmaz. bunun da ötesinde bütün kurallar belirli bir düzene tabidirler. bu düzen akılcıdır (rasyonalist) ya da neden-sonuçcudur (determinist) diyemem. çünkü bunu bilmiyorum. fakat bildiğim odur ki çapsal büyüklüğünün olağanüstülüğünden dolayı hesaplanamayan ya da kavranamayan bir düzen mevcuttur. bunu iliklerime kadar hissediyorum ve bu his bana yaşamak arzusu veriyor. ve aziz peder sizin şu bütün iktidar aygıtlarınızın nihai sahiplenicisi tanrınız. onun hakkında da birkaç kelime söylemek isterim. tanrı beni bilir ve ben de onu bilirim. bütün o karmakarışık düzende iktidarla yakından uzaktan ilgisi ve alakası olmayan tek şey varsa o da tanrımızdır. bizim tanrımız aziz peder. sizin ve benim. o ilk neden ve son sonuçtur bu karmaşada. geriye kalan nedenler ve sonuçlar tamamen bizlere bırakılmıştır. yeri gelecek bunları akılla çözeceğiz ve yeri geldiğinde de -ki gelmiştir- aklı yenmiş yepyeni bir sezgiyle çözeceğiz. bizim onu bilişimiz ve onun da bizi bilişi işte böyle devasa bir sorumluluktur sevgili peder. eminim bütün bunları siz benden çok daha iyi biliyor ve kavrıyorsunuz.

Hiç yorum yok: