17 Aralık 2008

çekim

sana birçok şeyden bahsedebilirim
mesela sabahları çıktığımda bütün bölgeye yayılmış o soğuk sisten.
bütün ağaçların eskizini büyük bir özenle gecenin karanlığında çizen tanrı sabah bizden belki biraz da olsa hayranlık bekliyordur
yani bir saniye de olsa sis üzerine yapıştığı için harikulade bir sanat eserine dönüşerek öylece duran bembeyaz çamlar yapraksız ağaçlar ve bütün o harikulade detaylar
oysa dikkatle bakıyorum insanlara sabahları
kimsenin umurunda değil ağaçların güzelim beyaz dalları
onların hiçbir şey umurlarında değil de demek isterdim ama bu bir mübalağadan öteye gitmez
mesela sana dün gece yatağıma yattığımda bir o yana bir bu yana dönmeme sebep olan şeylerden de üstün körü bahsedebilirim
her ne kadar bunlar seni hiç ilgilendirmese de bunları anlatabilirim sana
sen de dinleyebilirsin
uzun zaman olmuş
geçmişe göz atmıyordum galiba
dün gece bir göz attım
ah o içimdeki koca uzay
birbirine değmeden geçen duygularım ve birbirne kesinlikle değmeden varolan binlerce geçmişim
hepsi yerli yerinde duruyorlar ve arada bir hani bir meteorun bir gezegene çarpması misali ya da ondan daha saçma misaller bulunabilecek şekillerde güüümmm çarpışıveriyorlar
şimdiden bir kare alıyorum
bir söz bir kişi ya da herhangi bir nesne mesela
ve ilişiklerini çekmeye başlıyor o şey o koca uzayda
ahhh ne çok şeyler ilişik halbuki
yani o koca boşluğa o koca birbirinden bağımsızlığa rağmen bir nesneyi çekiveriyorum
ufacık bir nesneyi hatta dışarıdan bakan kişi o nesneyi aşağılaybilir bile
bu nesne tamamen anlamsız varolmuş bir ucube de diyebilir
oysa o nesne uzayımda bir örümcek ağı gibi gezinip ne var ne yoksa birbirine geçiriyor ve o zaman ben de bir insan olduğumu ve bu lanetlenmişlikle yaşamak zorunda olduğumu tekrar hatırlıyorum
zira bunu hatırlamasam hep unutuyorum
ya da unutmuyorum da belki yoksayıyorum
görmezden geliyorum
kendimi tanrılaştırıyorum
ve tanrılaşmamın içinde bir hayat buluyorum
ve sonra döngü kendini inanılmaz bir hızla tekrar kuruyor ve bu hızdayken insanın gözü hiçbir şey görmez oluyor
bütün konu hızdır yani
yeteri kadar hızlı gidersen çelik konstrüksiyon bir binanın içinden geçip öbür tarafa çıkabilirsin 11 eylülde araplar bu deneyi yaptılar ama hızları yeteri kadar olmadığından binadan geçemediler belki başkaları tekrar dener bunu ve biz de gerçek olup olmadığını böylece görürüz
ayrıca her ne kadar çarpışan nebulalar ve galaksilerle dolu olsam da geleceği düşünmüyorum
nasılsa geliyor ya da gelmiyor

Hiç yorum yok: