18 Eylül 2011

naivity

bak şahenk. bak evladım. aç kulağını dinle beni hıyaroğlu hıyar. kural 1. duygusal insanlarla fazla yakınlaşma. duygusal insanların bir parça aptal olduklarını bile düşündüğüm zamanlar oluyor. ben spinoza'yı seviyorum. anlıyor musun bebeğim. bu bir çok şeyi belli ediyor. mesela metnin içine bir geometri katıyor. ve metinsel bazda bir matematik yaratıyor. spinoza okurken insan garip bir naiflik (naivity diyesim geldi) hissediyor. fakat bu naiflik bahsettiğim duygusal insanların olaylara yaklaşımındaki naiflik değil. bu hesaplı bir naiflik. spinoza'nın kafasını az da olsa kurgulayabiliyorum. hani hesapçı deriz ya insanlara, onlar küçük hesapları yaparlar. spinoza da hesapçıdır. fakat ölçek büyütmüş bir durumdadır. hani yıllar önce söylediğimiz üzere asıl sorun bir ölçek sorunudur. duygusal insanların iyi niyetleri olmaz şahenk. onlar hep iyi niyetlerinin kurbanı olduklarından, iyi niyetleri hep kötü sonuçlara yol açar. daha biçimli anlatsam şöyle derdim, onlar dileklerinin ve hislerinin ayırdında olup, sürekli bir iç "hesaplaşmaya" girişmedikleri için, niyetleri neredeyse onların bile değildir. onlar öğretilmiş bir "iyi" ideasına inanmışlardır. yani iyileri bile kendi iyileri değildir. garip bir dogmatizmin içinde kaybolmuş bir durumları vardır. hesapçı olmadıkları için hep toslamaya mahkum bir halleri vardır. genelde de garip bir sakarlıkları vardır. bu onları hemen ayırd eder. bu hesapsızlıkları ve dogmatizmleri bir tür denetlenemeyen felaketler fırtınasına dönüşüverir. yakınlarda bir yerdeysen şahenk, seni de yutacaktır. o yüzden uzak dur. bir de duygusallıklarından dolayı hesapsız oluşları hem kendileri hem de sen farkına varmadan seni kullanmalarına dönüşüverir. seni sevdiğini sanmaktadır. yani oturup denklemin verilerini incelememiştir. yani onu seviyorum çünkü hayatımdaki şu eksiği dolduruyor filan gibi ufak hesaplar yapmamıştır. sen de şahenk pratik bir tip olduğun için seni sevmesinin nedenlerini bildiğini varsayarsın. nedenleri bilinen sevgiler, üzerine hesaplar yapılmış ilişkiler, daha güçlüdür. kolayca yarı yolda çekip gitmezler. sınırları da ona göre belirlenmiştir. bu küçük hesapsızlıkları size pahalıya patlar. birden yolun ortasında kendinizi yapayalnız buluverirsiniz. ben ufak da olsa hesapçı insanları duygusal insanlara tercih ederim. aşağı yukarı bir mantık dahilinde ve önceden kestirilebilir şekilde davranırlar. apansız yarı yolda bırakmazlar. bırakırlarsa da bunu önceden kestirmek zor olmaz. o yüzden de insan kendini kullanılmış hissetmez. fakat bütün bunların tersini de ispat edebilirim.

Hiç yorum yok: