öleceğimize inanmamamız nasıl ahmaklar olduğumuzun açık göstergesi. o yaşlı sahaf amcanın "hayat kısadır evlat bilesinnnn" dediği gün bu kez bütün konuşmanın sonunda olmasa da söylediği başka bir cümle vardı. ben bunu kendi iç dünyamda kısa ve özlü bir hale getirdim. "acılarınızı sevin." yaşadığımız yüzyılın hız, güzellik ve güç yüzyılı olmasından dolayı, acılarımız pek prim yapmıyor. zaten kimse de acı çekmek istemiyor. herkes sıfır beden olmak, üçgen vucutlu olmak, sürekli gülümsemek, şıkır şıkır, pırıl pırıl görünmek istiyor. mutluyum, güçlüyüm ve çok güzelim. halbuki insanın yüreği, ağladıkça yumuşar der eskiler. kendimden biliyorum. ağladığım gecelerin gündüzüne dünya bana daha bir bütünlüklü görünüveriyor. bir miktar kendimden sıyrılıveriyorum. bütün bu mutluluk ve güç ve şan ve şöhret eksenli dünyada, ellerimizi, ayaklarımızı, kollarımızı ve genital organlarımızı büyük bir hünerle kullanmak için çabalarken, ruhumuzun kolunu, bacağını, ayağını ve genital organlarını budadıkça buduyoruz. yavaş yavaş, tek korkumuz, acı çekmek oluyor. olumsuz şeyler yani. başarısız olmak, kariyer sahibi olamamak, terkedilmek ve daha aklınıza ne gelirse. hayatın bir yanından sürekli kaçarak, hep diğer yanında duramazsınız demek isterdim. ama durabilirsiniz. yani hep mutlu, güçlü ve güzel olabilirsiniz. size saçma sapan ilahi adalet hikayeleri anlatmaya niyetim yok. fakat o yaşlı adamın beni uyardığı üzere, özünde güzellik barındıran şeylere doğru bir yolculuğa kalkışmak istiyorsa kişi, acıları sevmeyi de öğrenmeli. bizim hijyenik yüzyılımız her ne kadar kiri, pası üzerimizden sıyırmışsa da, duygularımızın sınırları hep birbirleriyle içiçe geçmiş haldedir. en ince neşter, en hassas lazer bile onları birbirlerinden sıyırıp saflaştıramaz. yanılmayı, kandırılmayı, aldatılmayı gönüllüce kabul ederseniz o başkadır. o zaman gözünüze bir perde indiriverirler, siz kendinizi hep mutlu hayal edersiniz ve hayat bir hayalden ibaret olduğu için de hep mutlu olursunuz, fakat hayaliniz yarım bir hayal olur. sizden başka da kimse inanmaz. acılarınızı sevin ve öleceğinizi bilin. gerisi yalnızca kısa sürecek bir hayalden ibaret.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder