01 Mart 2007, Perşembe

saat: 02:25

ışık sekiz milyon yıl önce çıktığı yolculuğunu az önce odamda tamamladı yıldızın 8 milyon yıl önceki hali odama indi ya şimdisi yıldızın bilebilir miyim bilemem ışık evrendeki herşeyden hızlı olmasaydı biz herşeye geç kalırdık bunu daha önce söylemiş miydim size lambadan çıkıp kağıda değen ve sonra gözüme gelen ışık kağıda çarpışıyla gözüme gelişi arasında çok zaman yok biliyorum belki bir saniyenin milyonda biri belki daha da az ama bu gecikmek değil mi düşlerim kırıldı hiçbirşeyi tam o anda görmüyoruz ışığın gecikmişliği bizleri yakalıyor etrafımızda eğilen bükülen bir zaman yetmezmiş gibi bir de geciken bir ışık var kütlenin kudreti ışığı ve zamanı bile büküyor uzay sürekli bükülüyor zihnimde kopmalar oluyor geçmiş ve gelecek ışığı düşündükçe daha da durulaşıyor sanki gökkkuşağının bir ucu gelecek bir ucu geçmiş sanki geçmişle gelecek arasındaki tek fark bir renk kırılması yıldızın şimdisi benim izlediğim yıldızın geleceği uzak yıldızlardan biri benim gezegenime bakıyor ve ben yokken ki dünyayı izliyor siz buna zaman mı diyorsunuz bu yalnızca ışık ışık tekrar herşeyi yere vuruyor bir bilgenin umursamaz tavrıyla herşeyle dalga geçiyor o zen rahibini hatırlıyorum sessizlik diyen öğrencisine ben hiçbirşey duymuyorum de diyen rahip geçmiş diyen öğrencisine bir ışık oyunu diyen bir zen rahibi de olmalı bir yerlerde ve dahası bir yerler olmalı hala ihtimallerin canlı diri umut dolu olduğu neden okuyorsunuz beyefendi dünyaya bakıp izleyerek anlayamayacak kadar mankafa mısınız ne arıyorsunuz okurken kendinizi mi ne kadar çok büyütüyorsunuz bu egoyu nefsi hayvan yanımız işte sadece acıkınca yemek ver isteklerini karşıla olsun bitsin siz okuma eylemini neden bu kadar büyütüyorsunuz neden bu kadar küçümsüyorsunuz abdülgaffar el hayati kitaplar kişiyi çoğaltmaz.mahremiyeti artırır. derken kiminle konuşuyordu siz kitaplardan kafanıza çatı dikilir mi sanıyorsunuz siz okumaktan ne bekliyorsunuz kişi okuyarak kendini bulur mu kişi okuyarak cevapları bulur mu
okumak yalnızca bir şahitliktir okumakla hiçbir sorun çözülmez okumakla kişi insan olduğuna erer bu milyonlarca yıllık hareketin efsanenin serüvenin bir parçası olduğunu kavrar beynindeki duru kıvrımlar bu serüveni kucaklar kişi türünün bilincine erer ışığın yansımasında yeni bir silüet tarar arar silüeti yarar ışık kırılır yarılır ufacık delikten bile içeri süzülür aydınlatır okumak kişiyi ışıkla tanıştırır ama aydınlatmaz sorularına cevap vermez soru sormaya hak tanır kitaplar basit yol göstericilerdir diyor el hayati ve ekliyor kitaplar karşı ve yana olmayı seçenler için vardır
ya da sıkılanlar için basit vakit öldürücülerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder