13 Şubat 2010

"elimden geleni yaptım"

sonra ağzının içine silahı dayarken durdu. dudaklarında aptalca bir gülümseme belirdi. hayatına girmiş bütün "öğretmen"lerini düşündü. ilkokul karnelerindeki "zeki ama yeteri kadar çalışmıyor" ifadelerini. bütün hocalarına dağılmış kafasının resmini yollamak geçti içinden. resmin arkasına da "elimden geleni yaptım" yazmak istiyordu. elinden gelen buydu. hocaları da dahil olmak üzere bütün insanlar yani gelmiş geçmiş tüm insanlık, yani milyonlarca yıllık bütün bu insanoğlu şunu anlayamamıştı; onun elinden gelen buydu. kullanılmayan potansiyelin varlığı kimseyi ilgilendirmez. o yalnızca bir ütopyadır. ne ciddiye alınacak bir yanı vardır ne de gerçeğe dönüşmeye bir eğilimi. yoklukla eşdeğerdir kısaca. sonra şu ilkokulda taktıkları yakalar geldi aklına. silahı bırakıp o yakalardan birini bulsam sonra da onunla mı assam kendimi diye düşündü. simge yüklü bir ölüm olmaz mıydı. olabilirdi. ölürken bile simgelerle uğraşıyordu. tanrıya inanan bir insan ölürken bile simgelere ve seremonilere kıymet atfedebilir fakat ya inanmayan bir insan. o insan için anlamın sonsuzlukta eşleştiği bir anlam grubu yoktur. yani bütün anlam ipleri gelip gelip ölümün karanlığına teslim olurlar. geriye yazı kalır ve insanlık tarihi. başka da bir şey değil. fakat böyle bir insan bile simgelere kapılmak isteyebilir. sırf kendini insanoğlunun o uzun yolculuğuna eklemleyebilmek için. karışmak arzusudur yani bu. tıpkı tanrıya inanıp sonsuzlaşmak gibi, insana inanıp da sonsuzlaşabilir yani kişi. diğer bir deyişle bütün bu biriktirilmiş macerası insanoğlunun en az tanrının sonsuzluğu kadar ilgi çekici ve kışkırtıcı olabilir. ve kişi koşulsuz bir biçimde ve "materyalist" bir düşünsel kimlikle kendini oraya bağlayabilir. buna bir mistisizm atamak ne kadar doğrudur ya da ne kadar gerçekçidir onu bu metni kaleme alan kişi bilecek durumda değildir. fakat bunu bilebilecek bir çok aklı başında insan sokaklarda mevcuttur ve kolay bir anket çalışmasıyla bütün bu verilere ulaşılabilir. ama insan kendini ilkokulda önlüğüne taktığı beyaz yakalarından biriyle asacaksa ve bunu da sırf o zekiydi ama çalışmıyordu diyen hocalarının inadına yapacaksa materyalist olması gerçekten mantıklı bir seçimdir.

Hiç yorum yok: