Izdırabın sonu yok sanma , bu alemde geçer , Ömr-i fani gibidir , gün de geçer , dem de geçer , Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer , Devr-i şadi de geçer , gussa-i matem de geçer , Gece gündüz yok olur , an-ı dem adem de geçer , Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi , Çağlıyan göz yaşı mı , yoksa ki hicran seli mi ? İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi ? Çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun filimi , Ney susar , mey dökülür , gulgule-i Cem de geçer , İbret aldın , okudunsa şu yaman dünyadan , Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan . Niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan , Önü yokdan , sonu boktan , bu kuru da'vadan Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer . Ne şeriat , ne tariykat , ne hakiykat , ne türe , Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre ! Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre , Cennet iflas eder , efsane-i Adem de geçer . Serseri Neyzen'in aşkınla kulak ver sözüne , Girmemiştir bu avalim , bu bedyi' gözüne. Cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne. Pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne , Hak olur pir-i mugan , sohbet-i hemdem de geçer. |
23 Kasım 2007
Geçer -- Neyzen Tevfik
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder