23 Kasım 2007

öğüt


Oğul bilesin ki hayat yaşamak için vardır

Üzerinde çok konuştuğun herşey anlamını yitirir

Değerinden fazla değer verdiğin her insan ya tepene biner

Ya da değerini sana bırakıp , senden uzaklara gider

Zaman bir derin nehirdir , yüzündeki çizgileri daha derine deler

Oğul bilesin ki hayat deli dumrul bir vahşi attır

Üzerine binip kırbacı şaklatırsan , dört nala şahlanır

Yok üzerinden düşer altına girersen , nallarını sende yıpratır

Ve gündüzler , atınla ovaları keşfe yaraşır

Ve karanlık geceler ata kaşağı sürüp , yatıştırmak için vardır

Oğul bilesin ki hayat sana yalnızlığını öğretir

Tanrının ruhundan üflediği yalnızlık tek gerçeğimizdir

Kendimiz için iyi dostsak , bil ki gerisi hikayedir

Yalnızlığımız ; ruhumuz gibi , tanrı gibi , ilahidir

Ve bil ki kişinin en iyisi ; yolunu kendine doğru çizendir

Oğul bilesin ki atalar deneyimlidir , hayatı iyi bilir

Kim ki ananın , atanın sözünü gerçek bilir

İşte ona tanrı en muvaffak geleceği gönderir

Dünyada bildiğin , dinlediğin her kul sana tecrübedir

Yeter ki kulağını yüreğine , ağzını beynine yerleştir

Oğul bilesin ki hayat bir büyük hikayedir

Yüzyıllardır dillerde gezen bir bilinmez efsanedir

Bil ki hayat bizim konuk olduğumuz hayalhanemizdir

Dünya kısa hayatlarımız kadar dar , hayallerimiz kadar geniştir

Ve bil ki bu dünyadaki her anı , sonsuza yiten bir hayaldir

Ama buna rağmen hayat , hayallerimizle genişleyen hazinemizdir

Oğul bilesin ki okyanusların ötesinde kıtalar vardır

Kıtalar üzerinde milyonlarca başka insan vardır

Onların üzerinde de bir mavi gökyüzü vardır

Bulutlar bazen sakin , bazen şimşekli , bazen sağanaktır

Ve oğul asla unutma ki ölüm ; yaşamın yığınağıdır !

Öğütleri yüreğinde öğütüp , hayata serpiştirmelisin !

8 mayıs ’99

ankara

1 yorum:

burcu kamarli dedi ki...

ne diceimi bilemiorum..
dondum kaldım..düşünüorum...sorguluorum..