odamın ortasında yarı çıplak bir hintli kız dansediyor
havada baharat kokuları
hava öyle sıcak ki üzerimdeki sarı keten eşarp tenimle bir olacak kadar yapışmış üstüme
taş duvarları olan odamın üst köşesindeki penceremsi yarıktan dışardaki yakıcı güneş ışığı sanki soğuyarak
evcilleşerek
dinginleşerek odama giriyor
taşın serinliğine rağmen öyle sıcak ki
danseden kızın göğüs aralarında boncuk boncuk terler birikiyor
aklımdan kalkıp orayı öpmek geçiyor
ama bir rüyadaymışçasına mayhoşum
arada bir dansöz kızın göz süzüşü bile içimi kıpırdatamıyor
öylece uzanıyorum
dışarıdaki çalgıcılar hala çalıyor
gözleri birer koca zümrüt gibi olan dansöz kız hala dansediyor
kafamı kaldırıp taş duvarımda asılı duran kök boyalardan yapılmış buddha resmine bakıyorum
özellikle uzun uzun gözlerine bakıyorum
arada bir dansöz kızın gözleriyle buddhaa nın gözleri birbirine giriyor
hangi göz kimin ayıramıyorum
tekrar buddha ya bakıyorum
o da en az benim kadar esrik
ikimiz de başka yerlerdeyiz
çıngıraklı müzik arada bir coşuyor
o coşunca kızın kalçasının hareketleri de aynı ritimle coşuyor
o anlarda içime bir kıvamlı mürekkep gibi şehvet akıyor
sonra tekrar uyuşuyorum
buddha ya bakıyorum
o beni anlıyor
27.11.07 04:07
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder