İsa’nın Hıristiyanlığı doğamızın sadece bir parçasına hitap eder. Hitap etmediği büyük bir parça vardır. Ve bu parçaya, Kurtuluş Ordusu’nun gösterdiği gibi, Vahiy Kitabı hitap eder.
Vazgeçiş, düşüncelem (meditation) ve öz-bilgi dinleri sadece bireyler içindir. Ama insan, sadece doğasının bir parçasında bireyseldir. İçindeki diğer büyük parçada kolektiftir.
Vazgeçiş, düşüncelem (meditation), öz-bilgi dinleri ve saf ahlaklılık bireyler içindir, ama o zaman bile tüm bireyler için değildir. Ama insan doğasının bireysel tarafını açıklar. Doğasının bu kısmını tecrit eder. Ve diğer kısmını, kolektif kısmını keser. Toplumun en alt tabakası anti-bireyseldir bu yüzden dinin diğer görünümleri için buraya bak.
Vazgeçiş dinleri, Budizm, Hıristiyanlık gibi dinler ya da Platon’un felsefesi, aristokratlar, ruhun aristokratları içindir. Ruhun aristokratları kendi kazanımlarını öz-kavrayışta ve hizmette bulurlar. Yoksula hizmet et. Çok iyi. Peki ama yoksul kime hizmet edecek? Bu büyük bir sorudur. Ve buna Patmoslu Yuhanna cevap verir: Yoksullar kendilerine hizmet edecek ve öz-yüceltime ulaşmayı bekleyeceklerdir. Ve yoksul ile sadece parası olmayan yoksulu kastetmiyoruz; biz tümüyle kolektif ruhlardan bahsediyoruz, aristokrat tekilliği ve tek başınalığı olmayan korkunç ‘orta tabaka’.
Devasa kitle, bu ortadaki ruhlardır. Onların, İsa, Buda ya da Platon tarafından talep edilen aristokratik bireysellikleri yoktur. Böylece kitle içine gizlenir ve gizlice kendi mutlak zaferlerine eğilirler. Patmoscular.
İnsan sadece tek başına olduğunda Hıristiyan, Budist ya da Platoncu olur. İsa ve Buda heykelleri buna şahittir. Diğer insanlarla beraber olduğunda hemen farklılıklar ve seviyeler oluşur. Başkaları ile bir arada olduğu anda İsa bir aristokrat, bir efendi olur. Buda her zaman Lord Buda’dır. Çok alçakgönüllü olmaya çalışan Assisili Francesco, takipçileri üzerinde mutlak güç sağlamak için aslında çok ince şeyler bulur. Shelley, kendi çevresinin aristokratı olmaya dayanamaz. Lenin, pejmurde kıyafetler içindeki Tyrannus’tur.
İşte böyle! Güç oradadır ve her zaman orada olacaktır. İki yada üç adam bir araya gelir gelmez, özellikle bir şey yapmak için, güç ortaya çıkar; bir adam liderdir, efendidir. Bu kaçınılmazdır.
Kabul edin, insandaki doğal gücü fark edin, tıpkı geçmişte olduğu gibi ve ona saygı gösterin, böylece güçlüden güçsüze doğru büyük bir neşe, bir yücelme ve bir iktidar yayılır. Bir güç akıntısı vardır. Ve bunun içinde insanın en iyi kolektif varlığı bulunur, şimdi ve sonsuza kadar, ve içinizde onun tutuşturduğu alev yükselir. Kahramana saygı gösterin ve sadık olun, o zaman siz de kahramanlaşırsınız. Bu erkeklerin kanunudur. Belki kadınların kanunu farklıdır.
Sf. 43-44
Kıyamet – D.H Lawrence
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder